Stresten çıkan sivilceleri su ile önleyebileceğinizi biliyor muydunuz?
Stresten çıkan sivilceleri su ile önleyebileceğinizi biliyor muydunuz?
Beyinde %85, kanda %80, kaslarda ise %70 oranında su bulunuyor. Suyun faydaları ise saymakla bitmiyor. Böbrek taşı oluşumunu engellemesinin yanı sıra kolon kanserine yakalanma riskini de %45 azaltıyor. Gün boyunca terleme, nefes verme, idrar yapma nedeniyle yaklaşık 10 bardak su kaybedilmektedir. Her gün ortalama 2 litre su içmek gerektiği belirten uzmanlar, suyun faydalarını şöyle sıralıyor:
-Normal koşullarda günde 2000 kalori harcarız. Yaktığımız her 15 kaloriye karşılık sindirim yoluyla ve metabolizma kanalıyla bir yemek kaşığı su kaybederiz. Bu da ortalama olarak günde 8 bardak suyun yerini tutar. Günlük faaliyetimiz yüzünden kaybettiğimiz suyu böylece geri almış oluruz-
Suyun faydaları
• Cildi güzelleştirir
• Vücut ısısını ayarlar
• Vücutta biriken zararlı maddeleri dışarıya atılmasını sağlar
• Hücrelere besin ve oksijen taşır
• Eklemlere destek sağlar
• Kabızlığı engeller
• Bazı toksinleri atarak böbrek ve karaciğerdeki yükü azaltır
• Vitaminler, mineraller ve diğer besinlerin çözülmesine yardımcı olur.
Suyun vücutta görevleri ve faydaları:
• Yediğimiz gıdaların çözünerek sindirilmesini ve emilmesini sağlar.
• Vücut ısısını ayarlar. Özellikle sıcak havalarda vücutta terleme ve buharlaşmayı sağlayarak, vücudun serinlemesini etkiler.
• Atık maddelerin vücuttan dışarı atılmasını sağlar.
• Hücrelerin ihtiyaç duyduğu maddeleri hücreye taşır.
• Hücrelerin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için ihtiyacı olan katı maddelerin çözülmesine yardımcı olur.
• Kan dolaşımını sağlar.
• Beyin, omurilik ve buna benzer organları dış etkenlerden korur.
• Besinleri ve hormonları vücutta ihtiyaç duyduğu yerlere taşıma görevine sahiptir.
• Vücudun ısı dengesini ayarlar.
• Yeterince su içilmesi vücutta metabolizmanın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar.
• Açlık hissini azaltmaya yardımcıdır.
• Zayıflama sırasında oluşan enerji açığı nedeniyle ve yağların yanması sonucunda oluşan atık maddelerin vücuttan atılmasında rol oynar.
• Cildin sağlıklı ve esnek olmasını sağlar.
* Stresten çıkan sivilceleri su ile önleyin
Su, cildi aknelerden korusa da genellikle su içmenin kronik akneden kurtulmayı sağladığı söylenemez. Akne, genetik ve hormonlarla ilgili bir sorundur. Gözeneklerin kapanması sonucu ortaya çıkar. Ancak su, stresten kaynaklanan sivilcelerin çıkmasını önleyebilir, vücuttaki hormon dengesinin normale dönmesini sağlar.
Hormon dengesizliği nedeniyle cilt sorunları yaşadığınız bir dönemde vücudunuz belirgin bir şekilde susuz kalmışsa stres hormonu üretiminiz hızlanır. Bu da akneler için zararlıdır.
Ayrıca bol su içmek kuru cildi de nemlendirir.
Normal koşullarda içilen suyun cildi nemlendirmesi söz konusu değildir. Cildin sudan doğrudan doğruya yararlanması için banyodan sonra cilt ıslakken nemlendirici uygulamak gerekir. Vücut iyice susuz kaldığı zamanlar, cilt de kurur ve çatlamaya başlar.
Vücudun susuz kalması var olan mor halkaların daha da belirginleşmesine de neden olabiliyor. Derinin alt kısmındaki hücreler susuz kalınca büzülüp gözler çukura kaçmış gibi görünür.
*Öğünlerden 30 dakika önce su için
*Su içmek için susamayı beklemeyin
Sağlıklı bir insan 1,5 litresi idrar yoluyla 1 litreye yakını ise nefes, terleme ve eklem hareketleri ile olmak üzere toplam 2,5 litreye yakın sıvı kaybeder. Kaybedilen sıvının %20’ye yakın kısmı gün boyunca yediklerimizden karşılanır. Karpuz, domates gibi bazı sebze ve meyvelerin su içerikleri %90’a yakındır.
Yiyeceklerden sonra kalan 2 litre için de su içtiğimizde kaybettiğimiz sıvıyı yerine koymuş oluruz. Bu durumda yoğun susama isteği yaşamayız ve idrarımızın rengi berrak ve açık sarı olur.
Susama hissi, koyu renk idrar; su tüketiminizin yetersiz olduğunun ve vücudunuzun dehidrate olmaya başladığının yani fonksiyonlarını düzgün yerine getirmesi için gerekli olan su miktarının bulunmadığının göstergesidir. Dolayısıyla susama hissi oluşmadan su içilmiş olmalıdır.
Özellikle yaşlandıkça vücudun dehidratasyonu algılama kapasitesi azalır ve beyne daha az uyarı gönderir böylece susama isteği de çok geç oluşur. Yaşlı kişilerin su tüketimlerine bu sebeple özen göstermeli gerekir.
*Kabızlığa birebir çözüm
Su, kabızlığa en iyi çaredir. Su eksikliği sırasında vücut, iç dokularından su çekerek dışkının sertleşmesine, dolayısıyla kabızlığa yol açar. Yeterli su tüketildiği takdirde bağırsakların çalışması normal seyrinde olur ve kabızlık önlenir. Az su içenlerde yorgunluk, dikkat güçlüğü ve hafıza bozuklukları da görülebilir.
Vücut sıvısının yüzde 2 gibi küçük bir oranda azalması bile hafif yorgunluk, yakın hafızada hafif bozulma, dikkati toplamada ve yapılan işe odaklanmakta güçlüklere neden olur. Her şeyin olduğu gibi su içmenin de fazlası zararlı olabilir.
Aşırı su içilmesi durumunda vücutta yoğun bir elektrolit kaybı meydana gelir. Bu ise hücre içi ve dışı sıvıların dengesini bozarak ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Aşırı terleme durumlarında ise su içmek bir noktadan sonra kaybedilen mineralleri özellikle de sodyumu tamamlamaya yetmez. Fazla sodyum kaybetmek hayatı tehdit eden bir durum olan hiponatremiye sebep olur. Ayrıca yemek sırasında fazla su içmek mide asidini seyrelterek sindirim sorunlarına yol açabilir.
Kaynakça : Medikal Akademi
Sağlıklı su için detoks ve mineral filtreli su arıtma cihazları kullanmanızı öneririz...
"Yüksek Kapasiteli Endüstriyel Sistemler" Kaliteli Ürün ve Kaliteli Servis