Damacana Suları Ne Kadar sağlıklı ve içilebilir saflıktadır?
Damacana Suları Ne Kadar sağlıklı ve içilebilir saflıktadır?
Yıllardır “Damacanın içinden bakın ne çıktı” başlıklı sayısız haber okuduk. Hamam böceği çıkanı da gördük,
yosun tutmuş damacana da ve hatta içinde çiğnenmiş sakızı da.. Peki biz ne içiyoruz?
Özellikle yaz aylarında sular dışarıda güneş alan yerlerde bekletilmekte ve ister damacana olsun ister pet şişede olsun
suyun güneş altında kalması çok tehlikelidir. Bu nedenle satın alacağınız ambalajlanmış sular kesinlikle güneş altında
tutulup tutulmadığını bilemediğimizden, içtiğiniz suyun içeriğini de bilemezsiniz.
Oysa ki, Plastik damacana ve pet şişelerde satılan sular içinde bulundukları ambalajdan olumsuz biçimlerde etkileniyor.
Güneş ışınları, sıcaklık, taşınma sırasında zedelenmeler ve benzeri fiziki nedenlerle suya mikro plastiklerin karışmasına neden oluyor.
Alınan bir litrelik ambalajlı suda ortalama olarak 10,4 adet 100 mikrondan büyük mikro plastik bulundu.
100 mikrondan daha küçük mikro plastik parçası sayısı ise ortalama olarak 314 olarak tespit edildi. Yani günde 2 litre ambalajlı
su içtiğinizde vücudunuza girecek mikro plastik sayısı 1277’ye çıkıyor. Bunların bir kısmı dışkılamayla vücuttan atılsa da bir kısmı kalıyor.
Bedenlerimiz yıllar içerisinde adeta mikro plastik çöplüklerine dönüyor.
Mikro plastiklerin çevrelerindeki zehirli kimyasalları mıknatıs gibi kendilerine çekme özelliği var. Öyle ki mesela bir mikro plastik parçacıktaki
toksik kimyasal madde oranı içinde bulunduğu çevrenin milyon katına kadar bile çıkabiliyor. Her bir mikro plastik parçası adeta bir kimyasal madde kokteyline dönüşüyor.
Yani mikro plastikler vücudumuza girdiğinde aynı zamanda bu zehirlere de maruz kalmış oluyoruz.
Damacan veya pet şişelerin son tüketim tarihi yani raf ömrü 3 aydır. Ancak birçok firma çok daha uzun sürelerde bekleyen suların satışını yapmaktadır.
"Yüksek Kapasiteli Endüstriyel Sistemler" Kaliteli Ürün ve Kaliteli Servis